Sayfalar

13 Eylül 2010 Pazartesi

Muhammed'in 70 Bedir esiri hakkında verdiği hükmün kurnazlığı ve acımasızlığı

Konu, Muhammed'in Bedir savaşında esir düşen 70 kişi hakkında Ömer ve Ebubekir'den fikir sorması, ardından uyguladığı akıllı politika, acımasız ve günümüze uymayacak tavrı ve Allah'ın verdiği bir açık üzerinedir.

İbn-i Abbas anlatıyor:

"Bedir harbinde esir alınan 70 müşrik hakkında Muhammed, Ebubekir ve Ömer'den görüş istedi. Ömer, hepsini kılıçtan geçirmeyi teklif etti ve şunu ekledi: 'Ali, kendi ağabeyi olan Akil'i öldürsün; ben de kendi yakınlarımı öldüreyim.(Ömer daha saymaya devam ediyor, söylemek istediği ise herkes kendi yakınını vursun)' Buna karşılık Ebubekir ise, 'Bu esirlerden fidye alıp serbest bırakalım' dedi. Netice itibariyle Muhammed tarafından Ebubekir'in görüşü benimsendi."

Muhammed, ordusunda ve toplumunda ayrılıklardan doğacak karışıklıkları engellemek, kendi akrabalarını öldürmemek ve diğer toplumlardan tepki çekmemek için burada Ömer'in vahşi görüşünü değil de Ebubekir'in görüşünü kabul ediyor. Ayrıca amcası Abbas'ı, damadını ve daha başka akrabalarını öldürmek de işine gelmemiş olsa gerek ki böyle davranıyor.

Görüşü reddedilen Ömer bu konudan hoşnut olmuyor. Çünkü, Ömer ne zaman bir şey istese ayetle karşılık bulurdu. Hatta, Muhammed'den 1500 rivayeti bulunan Ömer'in oğlu Abdullah'ın bu konuda şöyle bir hadisi vardır: "Babam Ömer ne zaman bir şey dilese Allah tarafından ertesi güne kadar cevaplanırdı." Örneklere alttaki paragraflarda değiniyorum. Muhammed durumu kurtarmış olmakla birlikte en yakın 2. arkadaşı Ömer'i de memnun etmenin yolunu buluyor elbet, yine ayet yoluyla!

Bu olayın gerçekleşmesinden bir süre sonra Enfal/67-68 yazıldı. Ayetler de şunlardı:

67-Hiçbir peygamberin, yeryüzünde ağır basmadıkça (kafirlere karşı ezici bir üstünlük sağlamadıkça), esirlerinin olması doğru değildir. Siz dünya varlığını istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor.

68-Eğer Allah tarafından bir yazı gelmiş olmasaydı, aldığınız fidyeden dolayı kesinlikle size büyük bir azap dokunurdu.

Müfessirlerin ortak açıklamasına göre ayetlerin teşvik ettiği felsefe, "savaşlarda karşı tarafa tamamen üstünlük sağlanmadıkça esir alınmaz, esirler öldürülür" demek istiyor. Sadece öldürme amacı güdülerek gidilen savaşların olduğu film sahnelerinde "Take no prisoners(Esir almak yok)" repliğine rastlamışızdır. Bu durum da aynen bunun gibi vuku buluyor ve Allah tarafından bu replik sarfediliyor.
İkinci ayette ise Muhammed'in görüşünde olanlara ilginç bir savunma getiriliyor. Allah bunu kaderde yazmış olmasaydı, sizi cezalandırırdı! Allah burada "Ulan kaderi yazmışız bir kere, şanslısınız!" tarzında bir açıklama yapıyor ama kaderi yazan o değilmiş gibi konuşup büyük bir açık veriyor. Madem ki kaderi kendisi yazmıştı, bunun olacağını bilemedi mi de isteğiyle ters düştü-uygulayamadı? "Ulan hapse girecek olmasam seni şuracıkta öldürürdüm" cümlesindeki aynı acizliği Allah sarfediyor. Hem kaderi kendi yazıyor, hem de başkası yazmış ağzıyla konuşuyor. Beşeri tanrı zekasına iyi bir örnek oluşturuyor bu durum sanırım.

Bu ayetlerin inmesiyle Ömer, aynı içki, örtünme ve kadınları dövmeye onay veren ayetlerde edildiği gibi burada da memnun ediliyor. Çünkü inen ayetler her zaman olduğu gibi Ömer'in, yani Muhammed'in en güçlü ve acımasız adamının görüşleriyle denk!

Muhammed, Ömer ve diğerleri yanında ayetleri ağlamaklı halde açıklarken şu sözleri sarfediyordu: "Eğer bu ayetlerle Allah bizi affetetmeseydi, hepimiz cezalandırılacaktık; yalnız Ömer ve Sad b. Muaz kurtulacaklardı"

Muhammed hem zor durumu kurtarmış, hem de Ömer ve Sad b. Muaz'ı haklı ilan edip arkadaşlarını memnun etmişti. Oysa Ömer esir düşen insanların fidyeyle salınmasını değil, katledilmesini, katliam yapılmasını istiyordu ve Muhammed de bunu onaylıyordu! Hacı hocadan duyulan merhamet örneklerine hiç benzemiyor, değil mi?

Sad b. Muaz'ın adı geçmişken onunla ilgili de kısa bir not geçmek istiyorum. Daha Bedir savaşında böyle vahşi bir tavır sergileyen Sad, eski bir Yahudi olduğu için Beni Kureyza Yahudileri hakkındaki hükmü belirleyecek kişi olarak Muhammed tarafından seçiliyordu! Hüküm ne olsa beğenirsiniz? Tüm erkeklerin(900) katli, kadın ve çocukların köle yapılması ve buna Muhammed'den gelen, "Aynı Allah'ın hükmünü verdin Sad!" cevabı.

Kaynakça:

1- Prof. Seyyid Kutub, Fizilal'il Kuran, Enfal-67
2- Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kuran Dili, Enfal-67
3- Tecrid-i Sarih, 261-2/350
4- Tirmizi, Enfal, 8, no: 3084
5- Müslim, Cihad, 58, No: 1763
6- Ahmet b. Hanbel, Müsned, 1/30-23
7- Kütüb-i Sitte, İbrahim Canan terc., 3/504, No: 628
8- Vahidi, Esbab-ı Nüzul, Enfal-67
9- Diyarbekiri, Tarih-i Hamis, 1/393, "Bedir" bölümü
10- TDV, İslam Ansiklopedisi, "Esir" maddesi, 11/383
11- Nesefi, Tefsîru'n Nesefi, Enfal-67
12- Kadı Beydavi, Kadî Tefsiri, Enfal-67
13- Fahrettin er- Razi, Tefsir-i Kebir, Enfal-67
14- Suyuti, Lübab, Enfal-67
15- Halebi, İnsan-ül Uyun, 1/409, "Bedir" bölümü
16- Hindi, Mecmeu'z- Zevaid, 9/67; Ahbar-i Ömer
17- İbn-ül Esir, Üsd-ül Gabe, No: 3824

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder